top of page

Buskuaya

"Buskuaya... Burası, soğuğun hüküm sürdüğü bir dünya. Her adımımda kar taneleri, derin sessizlik içinde düşerken, ayaklarım bu karla kaplı toprakları yara bere içinde geçiyor. Gündüzleri, karla örtülü dağlar parıldıyor, ama bu parıltı öyle soğuk, öyle çıplak ki... Adeta her şey buzla kesilmiş gibi. Gökyüzü, alacakaranlıkta güneşin son ışıklarını yutuyor ve gece, tam anlamıyla acımasız bir sessizliğe gömülüyor. Buzdan yapılmış yerleşim yerleri, insanın içini titreten bir yalnızlıkla var. Burada yaşam zor, ama insanlar buzul gölleri ve donmuş topraklar arasında hayatta kalmanın yolunu bulmuş. Kötü bir fırtına çıkar mı diye her an tedirginim. Geceleri, rüzgarın uğuldamasından başka hiçbir şey duyulmuyor. Adeta bu topraklar konuşmuyor, sadece üflüyor; hayalet gibi bir soğukla içimi kavrıyor."
– Gezgin Dimesh'in Not Defteri, Buskuaya, 23. gün

Buskuaya, soğuğun efendi olduğu, zamanın bile donmuş gibi göründüğü bir kıtadır. Sonsuz beyazlıkla örtülü dağları, göğe doğru yükselirken buzdan taçlar takınmış gibi parıldar. Burada karanlık ve aydınlık, gece ve gündüz, birbiriyle iç içe geçmiş gibidir. Güneşin ışınları gündüzleri dağların zirvesine vurduğunda kristal gibi parlayan yamaçlar, sanki devlerin işlediği birer mücevher gibidir. Fakat geceleri, ay ışığı bile bu soğuk diyarın içinde soluk ve uzaktır; yıldızlar, donmuş göllerin yüzeyinde yankılanan sessiz fısıltılar gibi parlar.

Buskuaya’nın vadilerinde, buzdan oyulmuş yerleşimler yükselir. Rüzgâr, burada yalnızca soğuğu taşımaz; geçmişin derin yankılarını, unutulmuş efsaneleri de beraberinde sürükler. İnce ince yağan karın altında, eski zamanlardan kalma harabeler ve unutulmuş yollar saklıdır.

Burası, doğanın sertliğiyle şekillenmiş insanların yurdudur. Buskuaya’nın halkı, soğukla dost olmayı öğrenmiş, sessizlikle yaşamaya alışmıştır. Onların şehirleri, donmuş göllerin üzerine inşa edilmiş, buz mağaralarının derinliklerinde oyulmuş, dağların koynunda saklı kalmıştır. Ve her bir Buskuayalı, hayatını karanlık kışlara ve sonsuz beyazlığa adayan bir yolcudur.

Bu kıtada bahar yalnızca bir efsanedir. Burada ne çiçekler açar, ne de ırmaklar özgürce akar. Buskuaya, karın ve buzun sönmeyen şarkısını fısıldayan, zamandan ve insandan bağımsız bir dünyadır.

  • Instagram
  • X
  • Youtube
bottom of page