Solarowis
"Dalgalar Üstünde"
Denizler çağırır, rüzgâr seslenir,
Kıyılar öyküler fısıldar bize.
Gökyüzü altında yelkenler açarız,
Dalgalar üstünde süzülürüz biz.
Kuzeyin ışığı yolumuzu çizer,
Şelaleler gürler dağların içinden.
Göklerin aynası engin sularda,
Gemiye binen bilir özünü yeniden.
Rüzgârı dinle, sularla konuş,
Dostumuzdur deniz, efendimiz de!
Solarowis’in çocuklarıyız biz,
Özgürüz dalgalar üzerinde!
— "Solarowis Halk Şarkılarından",
Solarowis, denizin ve göğün birbirine dokunduğu, rüzgârın kıyı boyunca süzülen beyaz yelkenlere hikâyeler fısıldadığı, yıldızların bile sulara yansıyarak dans ettiği bir kıtadır. Sayısız ada ve boğaz, kıyıları birbirine bağlayan gümüşten yollar gibi denizin üstüne serpilmiştir. Burada kara hiçbir zaman tam anlamıyla hâkim değildir; dalgalar toprakla dans eder, boğazlar kadim şarkılar mırıldanır, deniz meltemi kızılçam ormanlarının içlerine kadar sokulur.
Güneyde, ufuk çizgisini takip eden dağ sıraları yükselir; zirveleri daima puslarla sarılmış, üzerlerinde karlı rüzgârların yankılandığı kudretli gözcüler gibi göğe uzanır. Yamaçlardan süzülen şelaleler, sarp kayalıkların arasından gürleyerek düşer ve kıtayı besleyen sonsuz nehirleri yaratır. Ormanlar, suyun ve taşın hüküm sürdüğü bu kıtada, toprakla gökyüzü arasındaki köprüler gibidir; gövdeleri yıldızlar kadar eski, kökleri de denizler kadar derindir.
Solarowis’in topraklarında gece vakti gökyüzü, kuzey ışıklarının dokunuşuyla parlar, sular ise bu dansı bir ayna gibi yansıtır. Denizciler bu ışıkların tanrıların eski yolları olduğuna inanır; kıtanın adalarını birbirine bağlayan yıldız geçitleri, kaybolmuş medeniyetlerin haritaları gibi suyun üzerine işlenmiştir. Her ada bir sır saklar; bazılarında unutulmuş limanlar, bazılarında ise deniz ruhlarının fısıltıları duyulur.
Burada insanlar, rüzgârın ve suyun dilini öğrenerek yaşarlar. Denizcilik bir meslek değil, bir yaşam biçimidir. Küçük balıkçı teknelerinden devasa ticaret gemilerine kadar herkes, dalgaların kaprislerine boyun eğer. Ancak deniz, yalnızca bir dost değil, aynı zamanda Solarowis’in en büyük efendisidir. Dalgalar bazen nazik bir ninni gibi kıyıları okşarken, bazen de öfkeli bir dev gibi sahilleri yutar.
